Dostlarla buluşup içip eğlendiğimiz bir gecenin sonunda otomobille konutuma geçiyordum, saat on bir ortamı bir şeydi. Yarın iş var diye çok durmak istememiştim. Yolda giderken otostop sürükleyen genç bir kız gördüm, hava yağmurluydu, belki otobüsü vesaire tutamadı diye iyi maksatlı düşünerek durdum. Dolaysız gelip süratlice ön tarafa oturdu. ‘Çok teşekkür ederim, sırılsıklam oldum. Şu halime bakın. Bir otobüs geçti ama ağzına kadar doluydu durmadı.’ Dedi. Gerçekten sefil halde ve sırılsıklam seks öyküleri olmuş gibi gözüküyordu. İster istemez o an şöyle bir ona bakmıştım.
O hâliyle bile çok çekici, hoş bir genç kız olduğunu gördüm. İlgi uyandırıcı bir hoşluğu vardı. O an şefkat dinlemiştim reelinde. ‘Gideceğiniz yere vazgeçeyim ben sizi’ dedim. ‘Çok hoş olur, Bahçelievler’de oturuyorum, ama zahmet olmasın’ dedi. ‘Hiç ehemmiyetli değil, o taraftan geçeceğim zati’ dedim. Otomobili sürmeye başladım derken kız konuşmaya başladı. Bugün nasıl hava hoşken yağmura çevirmiş, harika bir gün geçirmiş, sırılsıklam olmak dahi hoşmuş. Bir sürü şey anlatıyor konuşuyordu.
Havadan sudan, reelinde boş muhabbetlerdi. Fakat o kadar bıcır bıcır, pozitif ve dinç bir havası vardı ki onu dinlemek çok güzelime gitti. Ben 36 yaşında bir adam olarak zati iş efor dışında insanlarla doğru düzgün diyaloğa giremeyen biriyim. Öğrenirsiniz bir noktadan sonra hayat böyle oluyor. Dostlarla toplanınca da ister istemez iş efor konuşuyoruz. Bir yerden sonra muhabbet ülkenin vaziyetine geliyor filan. Kız gerçekten beni etkilemişti ve uzun zamandır bir kız dostum da olmamıştı. Başka Bir Deyişle güzel bir adam sayılırım, seks anlamında işlerde bir kasvet yok. Ama sevgili vaziyetlerine girmeyi haylidir hiç istememiştim.
Kız konuştukça ve o tatlı tutumlarını şöyle araba sürerken göz ucuyla izledikçe güzelime gitti. Bayaca beğendim filan derken sohbetimiz onu evine vazgeçene kadar devam etti. Hiç yapmayacağım ezik bir davranışta bulunup ‘Numaranı versene istersen bir gün bir şeyler yaparız’ dedim. ‘Ben de sana onu söyleyecektim’ diyerek çok tatlı bir gülüşle numarasını verdi, çaldırdım, kaydoldu. Sonra gitti ve ben de evin yolunu yakaladım derken iki dakika sonra ileti sesi geldi telefondan.
Baktım ki Hande ileti atmış. Bu kadar kısa zaman içinde ne yazar, niçin yazar diye meraklanınca ilk kırmızı ışıkta baktım. ‘Eve vazgeçtiğin için ve hoş sohbetine teşekkür ederim. Buluşmak için sabırsızlanıyorum. Ne zaman yapıyoruz?’ demişti. Benden çok daha hevesli gözüküyordu ve uzun zamandır bir kadının bana bu biçimde yanaşmasını aldırışsızken böyle tatlı ve hoş bir genç kızın yaklaşımı resmen odunsu kalbimi yumuşatmıştı. ‘Ne zaman isterseniz ufak hanım’ dedim.
Gelen yanıtta hemen yarın istediğini söylemişti. Eve geçince hayli yoğun bir biçimde iletileşmeye başladık. Tatlı tatlı resimler atıyor, şımarıklıklar yapıyordu, ama bir insana bunlar bu kadar yakışmaz başka bir deyişle. Hayli sevinçli bir biçimde gecenin üçüne kadar iletileştik ve ertesi gün buluşma mevzusunu netleştirdik. Sabah çok keyifli uyandım ve onun iletisini gördüm. Bana ‘Erkenden kalktım ve hazırlanmaya başladım’ derken diş fırçaladığı resmini atmıştı. Gayriihtiyari tebessümdüm. Tatlıydı. Tekerrür konuşmaya başladık ve ben de duş, hazırlanma filanla uğraşırken dahi aralıksız iletileştik.
Uyuştuğumuz saatte yanına gittim. Onu aldım ve birlikte AVM’ye gitmek istedi. Orada beraber gezdik, elbise baktık, bana güçle bir şeyler denetti. Kendisi fazla seksi kıyafetler, tatlı elbiseler filan sınadı. Gerçekten eğlenmeyi bilen bir havası vardı. Sinemaya bilet aldık ve orada yemek yemeye oturduk. Sonra sinemaya geçtik, filmi o seçmişti.
Romantik bir filmdi, beğenmezdim ama mesele etmedim. Elimi yakaladı ve omzuma yaslanıp izledi filmi. Filmin sonlarına doğru parmağıyla elimi okşuyordu ve omzumda kafasını çevirip bana baktı. Ben de ona baktığım anda çok farkı bir bakışma oldu. Sonra dudaklarıma uzanıp öptü. Kimse umurunda değildi ve benim de olmadı. Öpüşmeye başladık, ama bu romantik, tatlı, hisli bir öpüşme gibiydi.
Sinemadan çıkınca ‘Senin evine gidelim mi?’ diye sordu. Onunla seks yapmak gibi bir planım olmadığı aslını o an fark ettim. Reelinde her kadın benim için seksti çok uzun zamandır. ‘Olur’ dedim ve yemek malzemeleri alıp eve geçtik, bana harika yemekler yapmak istediğini söyledi. Geçekten de harika bir biçimde fırında et ve çok ilginç bir sebzeli pilav yaptı. Yanına kırmızı şarap almıştık ve kafamızda hoş olmuştu. Tabi o yemek yaparken öpüşmeler, tatlı değişler, sevgili tadında hareketler filan oldu aramızda. İkinci şişe şarabı almak için mutfağa geçtim. Amerikan tipi mutfaktı benimki ortada bir isme vardı. Kalkıp adayı dolanıp yanıma gelip arkamdan elini dolaysız aletimin üzerine koydu ve sırtıma başını dayayıp pantolonumun üzerinden okşamaya başladı.
Aletim dolaysız sertleşti ve oda hala okşarken dönüp dudaklarını öpmeye başladım. İki eliyle pantolonu açmaya çalışıyordu ve ben de giydiği mini eteğin altından, külotlu çorabının üstünden amını okşamaya başlamıştım. Amının sıcaklığı resmen dışarıya dağılıyordu. Çok sıcaktı, azgındı, amı yanıyordu! Pantolonumu sıyırdı ve eline aletimi alıp okşamaya başladı. Bir anda dudaklarımdan çekildi ve elimi vazgeçtirip diz çöktü. Aletimi ağzına alıp emmeye başladı. Yalıyordu, emiyordu, resmen yiyor gibi iştahla somuruyordu. Bu nasıl bir azgınlıktı öğrenmiyorum! Böyle azgın bir kadın görmemiştim.
Aletimi iştahla yer gibi yalarken kendisi de inliyordu ve gerçekten zevk aldığı her halinden emindi. Korku azgın bir genç kızdı. Enteresan güzelime gitmişti. Benim kalın aletim iyice gelişmiş, sertleşmiş ve onun amına koymak için sabırsızlanır gidişata gelmişti. Bunu aldım ve adanın üzerine yatırdım, tezgaha başka bir deyişle. Ardından azıcık çöküp külotlu çorabının arasını yırttım, dantelli külotunu kenara çektim ve amını yalamaya başladım. Çok dar gözüküyordu ‘Bakire misin sen?’ diye sordum. ‘Hayır, ama yalnızca iki kere yaptım’ dedi.
Resmen donakaldım, ama o anı bozmamak için sualleri sonraya erteledim. Amını çılgın gibi yaladıktan sonra bacaklarından yakalayıp azıcık köşeye doğru çektim ve sulanmış amcığının deliğini yarağımı yasladım. Usulca içine iteyim, nazik vakam diyordum. Ama o ‘Sok hadi, durma, canımı yak’ diye inliyordu ve beni o kadar baştan çıkarıyordu amına bir anda belinin kenarlarından yakalayıp sürükleyerek kökledim. Amı sanki resmen yarıldı, yırtılmış gibi oldu ve o trajedi bağırdı. Korktum, çok dardı, canının yandığı gözlerinin dolmasından emindi. Geri çıkardım ve kan var mı diye baktım.
‘Ne olur durma, çok hoş, sik beni’ diye inliyordu. Mesele yok gibi olunca sikmeye devam ettim. Hayatımda bu kadar dar bir amcık sikmemiştim. Çok azmıştım ve bu azgınlık beni trajedi etkilemişti. Onun o hoşluğu, gençliği, amcığı, inleyişleri, kendisini siktirmek için yanıp alevlenmesi beni kudurtuyordu. Resmen erken gelecektim. Amına koyuyordum ve bu am harikuladeydi. Onu da hemen boşaltmak için parmağımla klitorisini okşayarak sikmeye devam ettim ve kudurur bir durumda inlemeye başlayıp çıldırtıcı biçimde kendisini kaybettiğini görünce boşaldığını kavradım ve sonra aletimi çıkarıp külotlu çorabının üzerine ayaklarının üstüne boşaldım… Sonra yatağa geçip uzandık ve konuşurken liseli olduğunu bildim… Son sınıfta olduğunu söyledi ve üniversiteye gidene kadar neredeyse her gün kendini bana siktirdi.